Yaşam ve Ertelemeler

Genellikle yarım bırakmak ya da ertelemek beni huzursuz eder. Ertelediğim bir işi tamamladığımda ise çoğu zaman keyifli ve hafiflemiş hissederim.

Ya siz, erteleme konusunda ne düşünüyorsunuz?

Yaşamda ertelediğiniz şeyler var mı? Bunlar neler? Hepsinden önemlisi yaşamayı erteliyor olabilir misiniz? Peki ama yaşamak, sizin için ne ifade ediyor?

Ertelemenizin olası nedenleri:

Atalet

Kararsızlık

Motivasyon eksikliği

Doğru zaman olmadığını düşünmeniz

Kafa karışıklığı

Kaynak yetersizliği

Türlü bahaneler

Çok zamanımız olduğunu düşünmek işimize gelir. Lakin bilemeyiz, belki de yoktur. Olsa dahi, zaman çok hızla akıp gider ve ertelediğimiz şeyler gün gelir, belki de anlamını & önemini yitirir.

Bu nedenle haydi gelin, ertelediklerinizin listesini yapın.

Sonra her birinin karşısına erteleme nedeninizi, önem derecesini ve etki alanlarını yazın. Sonra da önem derecesine göre gündeminize alıp harekete geçin. Her tamamladığınız iş için kendinizi daha hafif ve daha iyi hissettiğinizi fark edin. Ertelediklerinizi tamamlayıp bitirdiğinizde ise kendinizi ödüllendirin. Bunu kendiniz için yapar mısınız?

Ertelemek, emin olmadığınız geleceğe bir kanca atmak gibidir. Endişe ve kaygıları çoğaltır. Bu da anı yaşamanın önünde bir engel oluşturur.

Ertelemeye meyilli olmak, kendi potansiyellerini ortaya çıkarmayı geciktirir ya da tamamen önler.

Ertelemeler hayatın içindeki "keşke" sayısını da çoğaltır.

Sevdiklerini aramayı erteleme mesela. Ya da "seni seviyorum, iyi ki varsın" demeyi. Teşekkür etmeyi, şükretmeyi, kendini sevmeyi, yapabilecekken yardım etmeyi, bütünün hayrına hizmet etmeyi ya da küçük de olsa katkı olmayı, nefes almayı, hareket etmeyi, kendine bakmayı, kendin için bir şey yapmayı, keyif almayı, dinlenmeyi okumayı, yazmayı, su içmeyi, sorunları çözmek için adım atmayı erteleme!

Kendin olmak ve mutlu olmak için, ertelemeye son ver!

Marcus Aurelius der ki:

"Yaşayacak on bin yılın varmış gibi davranma.

Kaderin başının üzerinde asılı.

Yaşadığın sürece mümkün olduğunca iyi ol."